باب
إذا نزل قوم
على حكم رجل
فحكم فيهم وفي
ذراريهم
9- Bir Topluluk Tarafından
Hükmüne Razı Olunan Birinin O Topluluğun Tüm Fertleri Hakkında Hüküm Vermesi
أخبرنا إسماعيل
بن مسعود قال
ثنا خالد عن
شعبة عن سعد
بن إبراهيم
قال سمعت أبا
أمامة يحدث عن
أبي سعيد انه
سمعه يقول لما
نزل أهل قريظة
على حكم سعد أتى
النبي صلى
الله عليه
وسلم على حمار
فقال هؤلاء
نزلوا على
حكمك قال فإني
أحكم أن تقتل
مقاتلتهم
وتسبى
ذراريهم قال
حكمت فيهم بحكم
الملك قال أبو
عبد الرحمن
خالفه محمد بن
صالح
[-: 5905 :-] Ebu Said (el-Hudrl)
bildiriyor: Kurayzalılar teslim olup Sa'd'ın vereceği hükme razı olduklarında
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) merkebi üzerinde Sa'd'ın yanına geldi ve:
"Kurayzalılar senin vereceğin hükme razı oldular" buyurdu. SaId (b.
Muaz) da: "içlerinde kılıç tutabilen kişilerin öldürülmesine, çoluk
çocuklarının da esir alınmasına hükmediyorum" dedi. Bunun üzerine Allah
Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bu konuda Allah'ın da uygun gördüğü
bir şekilde hüküm verdin" buyurdu.
8165 ile 8625.
hadislerde yine gelecektir. - Tuhfe: 3960.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3043, 3804, 4121, 6262), el-Edebu'l-Müfred (945), Müslim (1768), Ebu Davud
(5215, 5216), Ahmed, Müsned (11168) ve İbn Hibban (7026) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن المبارك
قال ثنا أبو
عامر عن محمد
بن صالح عن
سعد بن
إبراهيم عن عامر
بن سعد عن
أبيه أن سعدا
حكم على بني
قريظة أن يقتل
منهم كل من
جرت عليه
الموسى وأن
تسبى ذراريهم
وأن تقسم
أموالهم فذكر
ذلك للنبي صلى
الله عليه وسلم
فقال حكمت
فيهم بحكم
الله الذي حكم
به فوق سبع
سماوات
[-: 5906 :-] Amir b. Sa'd, babasından
bildiriyor: Sa'd (b. MuazL Kurayza oğulları hakkında ergen olmuş erkeklerinin öldürülmesine,
çoluk çocuklarının esir alınmasına ve mallarının da Müslümanlar arasında
paylaştırılmasına hükmetti. Bu hükmü Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
zikredilince: "Onlar hakkında Yüce Allah'ın da yedi kat gök üzerinden
verdiği hükmü verdin" buyurdu.
8166. hadiste tekrar
edilecektir. - Tuhfe: 3881.
Diğer tahric: Hadisi
Abd b. Humeyd (149) rivayet etmiştir.
إذا
حكموا رجلا
ورضوا به فحكم
نسخة فقضى
بينهم
10- Bir Topluluğun
Hakem Tayin Ettiği Birinin Kendileri Hakkında Hüküm Vermesi
أخبرنا
قتيبة قال
حدثنا يزيد
يعني بن
المقدام بن
شريح بن هانئ
عن أبيه شريح
بن هانئ عن
أبيه هانئ أنه
لما وفد إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مع قومه
سمعه وهم
يكنون هانئا
أبا الحكم
فدعاه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال له إن
الله هو الحكم
وإليه الحكم
فلم تكنى أبا
الحكم قال إن
قومي إذا
اختلفوا في
شيء أتوني
فحكمت بينهم
فرضي كلا
الفريقين
فقال ما أحسن
من هذا فما لك
من الولد قال
لي شريح وعبد
الله ومسلم
قال فمن
أكبرهم قال
شريح قال فأنت
أبو شريح ودعا
له ولولده
[-: 5907 :-] Şureyh b. Hani'
anlatıyor: Babam, kabilesinden bir heyetle Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'e geldiğinde arkadaşları babamı "Ebu'I-Hakem" künyesiyle
çağırıyoriardı. Bunu duyan Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem), babamı
çağırıp: "Hakem olan ancak Allah'tır ve gerçek hüküm sahibi de O'dur. Sana
neden Ebu'l-Hakem diyorlar?" diye sordu. Babam: "Kabilemde bir konuda
ayrılığa düşen olduğu zaman yanıma gelirler. Ben de aralarında hüküm verir ve
her iki tarafta verdiğim hükme razı olur. Bundan dolayı beni bu künyemle
çağırırlar" karşılığını verdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Pek güzel bir
şeymiş. çocuğun var mı?" buyurunca, babam: "Şurayh, Abdullah ve
Müslim var" karşılığını verdi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Peki, en büyükleri hangisi?" diye sorunca, babam: "Şureyh"
dedi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "O zaman sen
Eba Şureyh'sin" buyurdu ve hem ona, hem de çocuklarına hayır duada
bulundu.
Mücteba: 8/226; Tuhfe:
11725.
Diğer tahric: Hadisi
Buhari, el-Edebu'l-Mufred (811), Halk, Efali'l-İbad (s. 33), Ebu Davud (4955)
ve İbn Hibban (490, 504) rivayet etmişlerdir.